Şanlı Peygamber Efendimiz “Ben güzel ahlakı tamamlamak için geldim” buyurdu. Ahlak çöktü mü devlet çöker, millet çöker. Biz güzel, faziletli ve beğenilen ahlakımızla milletlere örnek oluyorduk. Temizlik, cömertlik, iffet, namus, yiğitlik, mertlik, şefkat, merhamet, yetimi ve öksüzü gözetmek vb. nice beğenilen huylarımızla tanınıyorduk. Batılı seyyahlar Osmanlı şehirlerini gezdiklerinde Türklerin en fazla ahlakına hayran kalırlardı. Öve öve bitiremezlerdi….

“Biz Meşrutiyetçiyiz” demek!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Biz Sened-i ittifak taraftarıyız. Biz Meşrutiyetçiyiz, biz İttihatçıyız…” gibi ifadeleri toplum zihninde nasıl bir algıya sebep oluyor bilemiyorum. Fakat şurası muhakkak ki sened-i ittifakçı nedir, meşrutiyetçiler kimdir ve ittihatçılar nasıl insanlardı desek bilenler için yeknesak bir ifade çıkmaz. Birleştikleri buluştukları noktalar elbette vardı. Fakat aynı zamanda çok farklı fikirlere ve hedeflere de mensuptular. …

Bunlara tarih özürlü diyemeyiz!
CHP’li siyasetçiler tarih konusunda ilkokul hocalarından dinledikleri mavalların ötesine geçemiyorlar. Bir dönem onlardan dinleyip inandıkları bilgileri ölünceye kadar kullanıyorlar. Zannedersem farklı tek kitap okumuyorlar. Kılıçdaroğlu’nun tarihî gafları üzerine çok yazılar yazmıştım. Geçenlerde Bozüyük Belediye Başkanı M. Talat Bakkalcıoğlu 23 Nisan müsameresinde eline kâğıt tutuşturulan çocuk gibi sultanların hainliklerinden bahsedip duruyordu. Yeni CHP Genel Başkanı Özgür Özel…

Gençliğim eyvah!
Geçen haftaki yazımda tehlikeli bir gelişmeye parmak basmıştım. İBB Başkanı yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet ve terörle iltisaklı olma gibi hususlarla gözaltına alınmıştı. Konu yargıda intikal etmişti. Neticede yargı, şahitleri, bilirkişileri dinleyecek, belgeleri değerlendirecek, araştıracak ve nihayetinde hükmünü verecekti. Elbette devlet ve milletin malını çarçur etmenin, hesabına geçirmenin, yolsuzluğun ve rüşvetin bir bedeli olacaktı. Terör mensuplarını desteklemek…

Belediyecilikte sistemin çöküşü!
Osmanlı Devleti’nde bugünkü belediye başkanının görevleri de kadıya aitti. Kadı ise devletin en önemli görevlisi idi. Adaleti sağlayan kadılardı. Osmanlıya adil devlet vasfını kazandıranların başında onlar gelirdi. Onlar yanlış yaparlarsa, “adalet kalmadı” diye insanlar şikâyete başlarlardı. Kadı bulunduğu yerde en fazla iki yıl görev yapardı. Bu durum da yolsuzluk ve usulsüzlüklerin önünü kesmekte önemli bir engeldi. Hata…

Ah etme zamanı geçmeden!
Ramazan-ı şerif ayı evliya ve ebrar için keramettir. Bazılarına göre Şehr-i Ramazan sadırdaki kalp, insanlar arasında peygamber, şehirler içinde Harem-i Şerif gibidir. Deccal’in Harem-i Şerife girmesi yasaktır. Ramazan-ı şerifte şeytanlar tutukludur! Peygamberler günahkârlara şefaatçi olduğu gibi, Şehr-i Ramazan da oruçlulara şefaatçidir. Kalp marifet nuru ve imanla süslü olduğu gibi, Şehr-i Ramazan da Kur’ân-ı Kerim okumanın nuru ile süslenmiştir….

Büyük Tehlike!
Bir kısım ilahiyat hocalarının “bana Kur’ân yeter” mantığı, sonunda gençliği deizmin pençesine düşürdü!.. Bunu ifade edenler bırakın gençlere İslam’ı sevdirmeyi başarmayı, kendileri İslam’dan kopup gittiler. Bunların yıllardır TV’lerde yaptıkları programlar sonucunda bilhassa dinî mevzularda herkes allame kesilmiştir. Bir âyet-i kerimeyi konuşurken sanki tefsir âlimi gibi bir havayla sunmaktadır. İnternette rastgele bir mealden aldığı âyet tercümelerini hemen paylaşmakta veya heva…

Mehmed: Fetihler Sultanı dizisinde akılalmaz bir komplo!
21 Şubat tarihli Cuma Divanı köşemde, “Fatih Sultan Mehmed Han’a Darbe” başlıklı bir yazı kaleme almış ve “Mehmed: Fetihler Sultanı” dizisi hakkında bazı yorumlarda bulunmuştum. Dizinin uzun bir süredir üç konu üzerinde yürüdüğünü ve maalesef üçünün de gerçeklerle hiçbir alakasının olmadığını an itibarıyla dizinin maalesef çöp olduğunu belirtmiştim. Dizi yapımcıları muhtemelen benim bu eleştirilerimden fena rahatsız olmuşlar. Akla gelmeyecek…

İmsak vakti tartışmaları: Milletin orucu ile oynamayın!
13 Mayıs 2018 tarihli Cuma Divanı köşemde, “İslam Âlimlerinin Hassasiyeti” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Burdur M. A. Ersoy Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde görevli bir öğretim üyesi ile doktora talebesi (Tunahan Erdoğan-İsmail Karagözoğlu) ortak çalışmayla, “Bir eleştirinin eleştirisi: İmsak vakti tartışmaları”, (Dini Araştırmalar 25/63 (Aralık 2022), 477-500) adıyla bir makale kaleme alarak güya bana cevap vermişler. 15 Aralık 2022’de yayımlanan makaleden…

Fatih Sultan Mehmed Han’a darbe!
Maalesef diziler eliyle tarihimizi ve tarihî şahsiyetlerimizi yalan yanlış kurgularla gözden düşürme ve itibarsızlaştırma furyası hız kesmeden devam ediyor. Bu girişim, “Muhteşem Yüzyıl” dizisiyle başladı. Tarihimizin altın çağı olarak bilinen Kanuni Sultan Süleyman dönemi dört sezon boyunca ekranda kaldı. Avrupalıların dahi “Muhteşem Türk”, “Büyük Türk” dedikleri bu yüce sultan devri, harem entrikaları arasında kaynadı gitti. Açıkçası bu duruma pek şaşırmadık…

ABD’nin gücü nereden geliyor?
Tarihte devletlerin ve imparatorlukların hemen hepsi, uzun süreli olmak isterler ve bunun için büyük gayret sarf ederler. İdarecileri iyi yetiştirmeye önem verirler. Devlet sistemini mükemmel kurmaya çalışırlar. Düşmanlarını zayıflatmaya ve mümkünse birkaç parçaya bölmeye gayret ederler. Onlar üzerinde büyük oyunlar kurarlar. Düşmanlarının içlerine koydukları ajanlarla, gelişmelerden zamanında haberdar olur ve ona göre politikalar belirlerler. Nitekim…

Cülus ve cenaze!
Dünya hâli başka başkadır, kiminin yıldızı parlamaya başlar kiminin söner, kimi ağlar kimi güler, aynı gün kimi kabre girer kimi tahta çıkar… 330 sene önce de Osmanlı tahtında böyle bir değişim yaşanıyordu. Bir taraftan Sultan II. Ahmed Han için defin hazırlıkları sürerken bir taraftan da II. Mustafa Han’ın cülus merasimi (tahta çıkış) için hazırlıklar yapılıyordu……