Âlimler yeryüzünün ışıklarıdır, kandilleridir.
Peygamber Efendimiz’in buyurduğu üzere âlimler yeryüzünün ışığı, aydınlatıcısıdır. Onlar olmayınca âlem karanlıkta kalır. Bunun için gerçek ilimden ve âlimlerden mahrum dönemler cahiliye çağı, karanlık dönem diye tarif edilir.
Tarih, toplumların nice karışık, çalkantılı ve perişan dönemlerine şahitlik etmiştir. Böyle dönemlerde Müslüman toplumlar yaşadıkları bunalımları ve buhranı, ancak tasavvuf erbabının davet ve irşad faaliyeti ile aşabilmiştir. İnsanlar kalp hastalıklarından ancak onlar sayesinde kurtulabilmiştir. Zira onlar insanlığın hizmetkârlarıdır.
Allah dostları, ilim öğrenmekten ilim ehlinin ihtiyaçlarını karşılamaya, fakir, yetim ve garipleri gözetmeye, hastaları ziyaret edip gerektiğinde cihada katılmaya kadar her hizmete talip olmuşlardır. Cami, imaret, medrese, hastane ve misafirhane gibi kurumların inşasında, vakıf ve derneklerin kurulmasında öncülük etmişlerdir.
Bu itibarla kendileri bizatihi vakıf insan olarak tanınırlar. Büyük Veli Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri’nin buyurduğu gibi:
“Tasavvuf ehli, toprak gibidir. Üzerinde iyileri de kötüleri de taşır. Bulut gibidir, herkesi gölgelendirir. Yağmur gibidir, herkese rahmet olur, fayda verir. Üzerine her türlü pislik atıldığı hâlde, bu pislikleri içinde eriten, temizleyen ve içinden güzel şeyler bitiren verimli toprağa benzer.”
İşte bu âlim ve velilerden biri de Somuncu Baba diye bilinen Şeyh Hamid-i Veliahfadından Seyyid Osman Hulûsi Efendi’dir.
1914-1990 yılları arasında yaşayan Osman Hulûsi Efendi, şeyhi İhrâmcızâde İsmail Hakkı Toprak Efendi (1880-1969)’den aldığı maddî ve manevî hizmet aşkını Darende’de başlatmış, irşâd ve hizmetle geçen örnek hayatı ile herkese rehber olmuştur.
Âlimler bu fani dünyaya veda ettiklerinde ise eserleri, talebeleri, hayır kurumları ile yaşamaya devam ederler. Hizmetleri tükenmez. Kandilleri belki daha gür yanmaya başlar. İşte Seyyid Osman Hulûsi Efendi’nin yaktığı meşale de, Darende’den dünyaya ışık vermeye devam etmektedir. Kurmuş bulunduğu vakfın faaliyetleri, oğlu Hamid Hamideddin Ateş Efendi rehberliğinde sürdürülmektedir.
Özellikle bu projenin gerçekleşmesindeki teşvikleri ve hazırlanan eserleri inceleme lütfunda bulunarak gerekli ikaz ve düzenlemeleri ve her türlü yönlendirmeyi bizzat yaptığı için Mütevelli Heyeti Başkanı Hamid Hamideddin Ateş Efendi’ye şükranlarımı sunuyorum.
Bu âlimleri ve büyük Allah dostlarını tanımak insanın imanını güçlendirir. Bid’atten ve bozuk yollardan uzak tutar. Allahu Teâlâ’ya kulluk şevkini arttırır. İslâmiyet’e hizmet etme aşkını kazandırır.
Seyyid Osman Hulûsi Efendi’nin hayatını, faaliyetlerini, irşad metodlarını, Somuncu Baba yoluyla tevarüs ettiği ilmini ve ahlakını iki cilt olarak hazırlanan bu eserlerde bulacaksınız.
Bu iki esere katkıda bulunan Prof. Dr. Nihat Öztoprak ve Yrd. Doç. Dr. Mehmet Taştemir’e teşekkür borçluyum.
Hulûsi Efendi’nin deyimiyle, siz değerli okuyucularımızı onun gönül dünyasına şu nazarla bakmaya davet ediyorum:
Her zerrede âfitâbı gör
Her katrede deryâyı gör
Prof. Dr. AHMET ŞİMŞİRGİL
İstanbul, 01.01.2015