Kur’ân-ı kerîmden sonra dünyânın en kıymetli kitabı olan Sahîh-i Buhârî adıyla meşhur olan hadis kitabını yazan büyük hadis âlimi. İsmi, Muhammed bin İsmâil olup, künyesi Ebû Abdullah’tır. Hadis ilminde yüksek derecede olup, 300.000’den fazla hadîs-i şerîfi senetleriyle birlikte ezbere bilen bir âlim olduğu için “İmâm”, Buharalı olduğu için “Buhârî” denilmiş, İmâm-ı Buhârî ismiyle meşhûr olmuştur. 810 (H. 194) senesinde Buhârâ’da doğdu. 870 (H. 256) senesinde Semerkant’ın…
Kategori: İslam Tarihi
İmâm-ı Mâlik bin Enes
Ehl-i sünnetin dört mezhebinden biri olan Mâlikî mezhebinin imâmı. Adı Mâlik bin Enes, künyesi Ebû Abdullah’tır. 711 veya 713 (H. 93 veya 95) yılında Medîne’de doğdu. 795 (H. 179) de Medîne’de vefât etti. İmâm-ı Mâlik, ilim ve hadis rivâyetiyle meşgul olan bir âilede ve çevrede yetişmiştir. Dedesi Mâlik, babası Enes ve amcası Süheyl, hadîs rivâyeti…
İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe
Ehl-i sünnetin dört büyük imâmından birincisi. Hanefî Mezhebinin kurucusu ve Ehl-i sünnetin reisi. Kendisine İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe denilmiştir. Asıl adı Nûman’dır. 699 (H. 80) yılında Kûfe’de doğdu. Babasının adı, Sâbit’tir. Acemistan’ın (İran’ın) ileri gelenlerinden bir zâtın soyundan olup, Fârisoğullarındandır. Dedesi Zûta, İslâm dînini kabul etmiş ve hazret-i Ali’ye “radıyallahü anh” ikramda bulunmuştu. İlim sâhibi…
Şems-i Tebrîzî
Evliyânın büyüklerinden. İsmi, Mevlânâ Muhammed bin Ali olup, Tebrîzlidir. “Şemseddîn=dinin güneşi” lakabıyla meşhûrdur. 645 (m. 1247) senesinde Konya’da şehîd edildi. Şems-i Tebrîzî şöyle anlatır: “Henüz ilk mektepde idim. Daha bülûğ çağına girmemiştim. Peygamber efendimizin sevgisi bende öyle yer etmişti ki, kırk gün geçtiği hâlde, O’nun muhabbetinden aklıma yemek ve içmek gelmezdi. Bazan yemeği hatırlattıklarında, onları elimle yahut başımla reddederdim. Göklerde…
Hendek (Ahzâb) Harbi
Peygamber efendimizin “aleyhisselâm”, müşriklerle hicretin 5. (M. 627) yılında yaptığı müdâfaa savaşı. Bu savaşta düşman ordusu, Mekke’de bulunan putperest müşriklerden, bâzı yahûdî ve diğer kabîlelerden meydana geldiği için hizipler, kabîleler topluluğu mânâsında “Ahzâb Gazâsı” denildiği gibi, Medîne’nin kuşatılması sebebiyle “Medîne Muhâsarası”, Medîne’nin etrâfına kazılan hendekten dolayı da “Hendek Gazâsı” denilmiştir. Hicretten sonra Mekkeli müşriklerle Medîne’de bulunan Müslümanlar arasında Bedr ve…
Uhud Harbi
İslâm târihinde Müslümanların, İslâm dînini kabul etmeyen Mekkeli müşriklerle yaptıkları ikinci büyük savaş. Hicretin üçüncü yılında (M. 625) Medîne’ye bir saat uzaklıkta Uhud Dağının eteklerinde yapıldı. Mekkeli müşrikler Bedr Harbinde büyük bir bozguna uğradıklarından bunun acısını unutamıyorlardı. Kureyşliler, ileri gelenlerinden bir çoğunu bu savaşta kaybetmişlerdi. Ayrıca kendileri için çok önemli olan Şam ticâret yolunun, Müslümanların…
Bedir Harbi
Hicretin ikinci yılında Ramazan ayında sevgili Peygamberimizin, Mekkeli müşriklerle yaptığı ilk savaş. Mekke ile Medine arasında Bedir kuyularının bulunduğu mahalde vuku bulduğu için, Bedir Savaşı olarak anılır. Peygamber efendimizi gören ve sohbetinde bulunan ilk Müslümanlar (Eshab-ı kiram) içinde Bedir Savaşına katılan 313 sahabinin ayrı bir yeri ve derecesi vardır. Hicretin ikinci yılı (M.624) Ramazan ayında Ebu…
İbn-i Âbidîn
Şam’da yetişen Osmanlı fıkıh âlimlerinin en meşhurlarından. İsmi, Seyyid Muhammed Emîn bin Ömer bin Abdülazîz’dir. 1784 (H.1198)te Şam’da doğdu. 1836 (H.1252) yılında elli dört yaşındayken, Şam’da vefât etti. Kabri Şam’da Bâbüssagîr semtindeki kabristandadır. Küçük yaşta Kur’ân-ı kerîm’i ezberledi ve kırâat ilmini öğrendi. Şam’daki kırâat âlimlerinden Şeyh-ül-Kurrâ Saîd-ül-Hamevî’den tecvid ilmine dâir Meydâniyye, Cezeriyye ve Şâtıbiyye adlı…
Kınalı-Zâde Hasen Çelebi
Osmanlılar zamânında yetişen fıkıh ve kelâm âlimlerinin büyüklerinden. İsmi, Hasen Çelebi bin Alâüddîn Ali bin Emrullah bin Abdülkâdir Hamîdî olup, Ahlâk-ı alâî isimli meşhûr ahlâk kitabının sâhibi olan Ali bin Emrullah’ın oğludur. Kınalı-zâde Hasen Çelebi diye tanınır. Babası Bursa’da Hamza Bey Medresesi’nde müderris idi. Hasen Çelebi, 953 (m. 1546) senesinde Bursa’da doğdu. 1012 (m. 1604)…
Ali bin Ebû Tâlib “radıyallahü anh”
Resûlullah efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” amcası Ebû Tâlib’in oğlu. Hulefâ-i râşidînin ve Cennet’le müjdelenen on kişinin dördüncüsü. Resûlullah’ın damadı. Ehl-i beytin, Ehl-i abanın birincisidir. Künyesi, Ebü’l-Hasen ve Ebû Türâb’dır. Hiç puta tapmadan müslüman olduğu için, Kerremallahü veçheh; kahraman ve çok cesur olmasından ve dönüp dönüp düşmana saldırmasından dolayı Kerrâr; Allahü teâlânın aslanı mânâsına, Esedüllah’il-Gâlib…
Osman-ı Zinnûreyn “radıyallahü anh”
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimizin; “Her peygamberin Cennet’de bir arkadaşı vardır. Benim arkadaşım da Osman’dır” buyurarak medh ettiği ve Cennet’le müjdelediği, iki kızını vererek dâmâdlıkla şereflendirdiği, en çok sevdiği eshâbı ve üçüncü halîfesi. 577 senesinde Mekke’de doğdu. Babası Affâh olup, Kureyş kabîlesinin Benî Ümeyye kulundandı. Hazret-i Osman’ın soyu, Abd-i Menâfta Peygamber efendimizin temiz nesebi…
Ömer-ül Fârûk “radıyallahü anh”
Peygamber efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem”; “Benden sonra peygamber gelmeyecektir. Eğer benden sonra peygamber gelseydi, Ömer elbette peygamber olurdu.” hadîs-i şerîfiyle medhedilen; hazret-i Ebû Bekr’den sonra insanların en üstünü ve Peygamberimizin ikinci halîfesi. Hulefâ-i Râşidînden ve Aşere-i mübeşşereden yâni Cennetle müjdelenen on kişiden biridir. Hicretten kırk sene önce Mekke’de doğdu. Dokuzuncu dedesi olan Ka’b’da sevgili…