Geçen hafta Din İşleri Yüksek Kurulu (DİYK) üyesi Halis Aydemir’in kaza namazlarını inkâr ettiğini hatta yük olarak gördüğünü ve fetvaya muhalif olduğunu belirtmiştik. Aydemir’in Ehl-i sünnet inancına muhalefeti burada bitmiyor. Hemen her videosunda Müslümanların zihnini bulandıracak iddialar ortaya atıyor! Bilhassa nice hadis-i şerifleri zayıf kavil diyerek yok sayıyor. Nitekim bunlardan birisi de şanlı Peygamber Efendimizin 72 fırka ile ilgili hadis-i şerifidir….
Bir DİYK üyesi ve kaza namazı!
Geçen hafta “tarlaların sürülmesi”nden bahsetmiştim. Bu konuda en fazla yoğunluk ilahiyat ve tarih alanlarında yaşanıyor. Gençleri bu sayede dininden, ecdadından, tarihinden soğutuyorlar. Yahut da yanlış yollara sürüklüyorlar.
Sürülen tarlalar!
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun siyasetteki özlü sözleri zaman zaman sosyal medyada paylaşılır. Bana göre onun en çarpıcı ve ders niteliğindeki deyimi ise nedense görmezden gelinir. O, 2009 yılında parti örgütlerine yönelik provokatif sızmalara neden engel olmadıklarını soran bir gazeteciye, “Bizim tarlamızı çok önceden sürmüşler” cevabını vermişti. Belki bir zaafın ürünü olduğu için bu çarpıcı ifade nisyana terk edilir. Hâlbuki derinliğine…
İstibdat, öyle mi Sayın Akşener!
Bu haftaki yazımda İbni Teymiye’nin yaldızlı ifadelerle anlatılan Moğollarla büyük cihadının(!) içyüzünü anlatacaktım. Ancak Gezi davası kararının verilmesi ile birlikte yapılan açıklamalar şimdilik o konuyu ertelememe yol açtı… Zira bu kararla ilgili yaptığı değerlendirmede bilhassa Meral Akşener’in ifadeleri çok tartışılacaktır ve hayatı boyunca da asla yakasını bırakmayacaktır. Osman Kavala ile ilgili verilen kararı ağır bulabilirsiniz. Ona bir…
Selefilik
Selefîlik Selefîlik meselesi veya mezhebi günümüzde lehte ve aleyhte olarak çok konuşulur oldu. Ben de zaman zaman Selefîlik ve onun imamlarından biri olarak gösterilen İbni Teymiye ile ilgili çok sualler alıyorum. Öncelikle Selefîlik nedir, Selefiyye diye bir mezhep var mıdır, bunun iyi bilinmesi gerekmektedir… Her Müslüman şunu iyi bilmelidir ki, İslamiyet’te Selefiyye Mezhebi diye bir şey yoktur. Selef-i sâlihin vardır. Bunlar hadis-i şerif…
Nasıl bir buhran
Bu nasıl bir dünya hikâyesi zor; Mekânı bir satıh, zamanı vehim. Bütün bir kâinat muşamba dekor, Bütün bir insanlık yalana teslim. Buhran geçirmek, iç sıkıntısı yaşamak muhakkak ki bir üzüntünün, kederin, elemin dışa vurmasıdır. Peki doğru bir sözden dolayı insanlar neden buhran geçirirler. Neden perişan olurlar. Anlamak mümkün müdür acaba?