Yıl 1982… Erzurum Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıftayım. İslami İlimler Fakültesi’nde okuyan arkadaşlar var. Bir gün sohbette son sınıf bir talebenin hocaya şöyle dediğini naklettiler: “Hocam ben buraya, İslami İlimler Fakültesi’ne Ehl-i sünnet inancına sahip bir genç olarak geldim. Beş yılın sonunda ise buradan Ehl-i sünnet mi, Mürcie mi, Cebriye mi, Mutezile mi hak yolda,…
Ali Bardakoğlu
Kutlu Doğum Haftası’nın FETÖ projesi olduğu tartışmaları sırasında nedense devreye birden eski Diyanet İşleri Başkanlarından Ali Bardakoğlu girmiş gazete ve televizyonlarda yaptığı yorumlarla meseleyi sahiplenmişti. Bardakoğlu neden bu kadar heyecanlanmıştı? Onu hareketlendiren sebepler neydi? Yıllardır yürüttükleri FETÖ-vari projelerin ellerinden gideceği zehabına mı kapılmıştı? Zira Ali Bardakoğlu Diyanet’i hiç bırakmamıştı. O, her zaman gölge başkan vazifesindeydi….
“Türkiye” payesi ve ağırlığı
“Türkiye” unvanıyla görev yapan biri tazminat isteyemez kardeşim. Hele de böyle günlerde… Başında “Türkiye” unvanlı görevler, bir fâni için en kıymetli ve en övünülecek payelerden biridir. Türkiye Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Federasyon Başkanı gibi… Fatih Terim de “Türkiye Futbol Direktörü” payesi ile ödüllendirildi. Bunun kıymetini bilmek lazımdı. Ona değer kazandırıldı. Hiçbir hakkı yokken statlara adı verildi. En…
Gerçeklerle yüzleşmek!
Bugün hemen herkesin ittifakla belirttiği bir husus var. FETÖ ile mücadelede ciddi bir neticeye ulaşılamadı. Peki neden? Bunca yayına ve faaliyete rağmen neden istenilen netice elde edilemiyor? Cevabı kolay fakat çözüm üretilmesi zor bir süreçtir bu! Zira gerçeklerle yüzleşmek istemeyiz. Hataları bütün çarpıklığıyla ortaya koymak çoğumuzu rahatsız eder! Oysa hatalar bilinmeden de netice almak zordur….
Millet, zaferine sahip çıktı
15 Temmuz 2016 hain darbe kalkışmasında millet neredeyse tarihinde rastlanmayacak bir direnişle müthiş bir zafere imza attı. Dış güçlerin güdümündeki acımasız mankurt birlikleri neye uğradıklarını şaşırdılar. 16 saat içerisinde tarihin en hızlı zaferine imza atarak bütün noktalarda hakimiyet elde edilmiş kalkışma bertaraf edilmişti. Nasıl olmuştu? Avuçlarının içine aldıklarını zannettikleri devleti nasıl bir anda kaçırmışlardı. Bir…
İşgal planları
Şayet sonuçları itibarıyla bakarsak böyle bir destan tarihte görüldü mü? Bence eşi ve benzeri yok. Neden yok! Bu darbenin evveline şartları ve hazırlanışı itibarı ile bakmak lazım. Bu darbenin planlayıcıları uzun bir süreçte dini kullanarak hazırlandılar. Bir cami vaizi on sene içerisinde (1985-95) Türkiye’nin bir numaralı dinî otoritesi hâline getirildi. Bilhassa birtakım etkili ilahiyat hocaları…
Yolun sonu
Avrupa Parlamentosu Türkiye’nin AB’ye giriş müzakerelerinin askıya alınması raporunu kabul etti. Yarım asırdır kapısında beklettiği Türkiye’ye karşı bugünkü şartlarda bundan başkasını beklemek hayal olurdu. Avrupa’da sağduyulu bazı politikacıların Türkiye lehine söylemlerini bir yana bırakınız. Bunlar ya gaz almak içindir veya gerçekten hakkaniyetli politikacıların gerçekleri dürüstçe yansıtmalarıdır. Buna karşılık Avrupa derin yapısının kararını asla etkilemez. Avrupa…
İstanbul’a yürüyenler
Önceki gün TV’de haberleri izlerken, sözde adalet yürüyüşünde bulunan bir CHP milletvekilinin 1970’lerdeki devrim marşına uyarlama yaparak “Geliyoruz zincirleri kıra kıra hey. Adaleti adım adım kura kura hey” diyerek etrafındakileri coşturması beni çok daha gerilere götürdü. Osmanlı dönemlerine… Zira tarihimizde zaman zaman haksızlığa uğradığını düşünen etkili gruplar veya asi liderleri adalet arayışıyla İstanbul üzerine yürürlerdi. Mesela Abaza…
Adalet güzeldir
Peygamber efendimizin bir hadis-i şerifinde buyurduğu üzere cömertlik zenginde, vera âlimde, sabır fakirde, tövbe gençte, hayâ kadında ve adalet de idarecide olursa daha güzeldir. Türkiye’nin idaresine namzet ana muhalefet liderinin elinde “adalet” yazısını görünce açıkçası üzülmeden edemedim. Acaba adalet mefhumunun ne olduğunu tam olarak biliyor mu? Acaba adaletname diye bir şey duydu mu? Ve acaba “toplu iğne bile üretemiyor” diye kötülediği…
Mankurt olmaktan kurtulmak!
Geçen hafta seçme seçilme yaşının 18’e alındığından bahisle erken büyüyüp erken yetişmekten ve Osmanlı şehzadelerinin 11-12 yaşlarında Amasya, Manisa, Kastamonu, Trabzon, Konya gibi sancaklarda valilik yapacak derecede mükemmelen yetiştiğinden söz etmiştik. Aslında bu ifadelerimiz eğitim sistemimize çok yönlü bakmamız gerektiğini ve yıllardır yamalı bohçaya dönen hâline bir yama daha vurmayı değil köklü bir reform yapmanın…
Destandan gerçeğe!
Gençliğimiz ve geleceğimiz adına son yıllarda atılan adımlardan beni en fazla heyecanlandıran seçme ve seçilme yaşının 18’e düşürülmüş olmasıdır. Bu karar fevkalade önemlidir. Zira Dünya hayatı o kadar kısadır ki çabuk yetişmek ve çabuk iş sahibi olmak bakımından fevkalade önemlidir. Bunun şüphesiz ki içini doldurmak ise milli eğitimimize düşecektir. Biz tarihimiz kadar destanlarımızı da kaybettik….
1980 sonrasına dikkat!
Kutlu Doğum Haftası ile ilgili başlayan tartışmalar son günlerde nedense bambaşka yönlere çekilmeye çalışılmaktadır. Fikri olmayanlar zikri olmayanlar bölüyor, ötekileştiriyor, dışlıyor, şucu bucu deyip sadece saldırıyorlar. Oysa İslamiyet’te şucu bucu diye bir kavram olmadığı için bunu kullananlar, asıl bölücülük yaptığının farkında olmalıdır. İslamiyet şucularla bucularla değil İslam’ı doğru yaşayanlarla yani Sahabe-i kiram efendilerimiz, mezhep imamları,…