Müslümanların zihni o kadar devşirildi ki sabah hayretler içinde okuduğunu akşam hatırlamıyor! Tuzaklara, fitnelere karşı tam bilendiğini düşünüyor fakat akşam tam manasıyla hazır olduğu tuzağa neredeyse balıklama atlıyor!.. Osmanlıdan ayrılan ülkelerin haritalarını İngilizlerin çizdiğini yıllardır dinliyor, biliyor, anlatıyor fakat aynı devletlerden tam bağımsız hareket etmelerini bekliyor. Onları mutlak bağımsız ve hatta sahiplerinin düşmanı gibi görüyor. …
Etiket: Ahmet Şimşirgil
Behey gafil!
Yarın Birinci Cihan Harbi’nin en önemli cephelerinden biri olan ve büyük bir zaferle neticelenen 18 Mart Çanakkale Deniz Savaşı’nın 108. Yıldönümüdür. Bu vesile ile Cihan Harbi’nin pek bilinmeyen bazı yönlerine değinmek istiyorum… Son yüzyıldır tarihçilerimiz neredeyse ittifakla Cihan Harbi’ne girişimizi kaçınılmaz bir mecburiyet olarak görürler. Farklı yönlerden bakmak akıllarına dahi gelmez. Onların zihinlerinde hep İttihatçıları…
Kibir ve acizlik!
Afet-i gamdan acep dünyada kim azadedir Herkesin bir derdi var mademki âdemzâdedir Bir hüma-yı zevki bin sayyâd-ı gam takip eder Böyle bir mevhuma bilmem halk neden üftadedir. Hayatın akışını daha güzel özetleyen bir kıta olamazdı… Bu dünyada gamdan, üzüntüden azad olmuş bir kimse yoktur. Şayet âdemoğlu ise…
Acıya ağlayamamak!..
Acımız büyük yaramız derin. Anlatılması zor. İçinde yüzlerce, binlerce hikâye barındıran ve hepsi de gözyaşlarınızı engelleyemediğiniz türden. Sarmaya kalksan sarılmıyor, merhem olmaya çalışsan yetmiyor, teskin etmeye kalksan olmuyor… Bir millet topyekûn seferber olmuş durumda. Büyük fedakârlık ile çalışıyor. Öncelikle can diye çırpınıyor, bir can gözlüyor! Zira buz gibi bir soğuk, her geçen dakika dünya kadar…
Uyanık olalım!
“Uzaktan davulun sesi hoş gelir” ve “Şeyh uçmaz mürit uçurur” gibi, acı gerçekleri ortaya koyan meşhur bazı deyimlerimiz vardır. Biz son iki asırdır, ülkemizde yetişen nice kıymetli şahsiyetlere gözümüzü kaparken uzaktan parlatılan simaları kahraman yaptık. Parlak nutuklarla hep onları övdük. Sapkın fikirlerini süzgeçten, elekten geçirmeden onlara teslim olduk. Öyle ki, müfredatımızı şekillendirenler bizi bambaşka bir rotaya soktular. Şimdilerde…
Türkçeye Suikast!
Cumhurbaşkanımız 2021’i Türkçe ve Yunus Emre Yılı ilan etmişti. Buna kimin sahip çıkması gerekirdi? Öncelikle Kültür ve Millî Eğitim Bakanlığının değil mi? Peki Cumhurbaşkanlığı aktivitesine katılmaları dışında ne yaptılar söyler misiniz? Kocaman bir hiç… Gerçekten yazık! Yirmi yılda bu konuda neler yapılabilirdi. Fakat havanda su dövüldü… KTB Yayınları “Türkçeye Suikast” adıyla muazzam bir eserin basılmasına önayak oldu. Kıymetli araştırmacı Numan Aydoğan Ünal’ın…