“Oğullarım! Rehberiniz adalet ve iyilik olsun!” Timur, bir cihangirin oğlu değildi ve kendisini taht üzerinde bulmadı. Nisan 1336’da Semerkand’ın güneyinde Şehr-i Sebz’de doğdu. Babası Barlas oymağına mensub Turagay, annesi Tegina Hatun’dur. Turagay mütevazi ve dindar bir kimse olup vaktinin çoğunu ulema ve şeyhler ile sohbetle geçirdi. Bu itibarla alim ve şeyhlere hürmet, oğul Timur’da henüz…
31 Mart kumpası!
Geçen haftaki yazımın sonunda şu noktalara parmak basmıştım: “15 Temmuz 2016’dan sonra yaşananlarda artık karşımızda hep bu büyük ve acımasız ahtapot (Dış Güçler) olacaktı. Saldırılar baş döndürücü bir trafikle devam etti. Bu tarihten itibaren sahneye konulan siyasi, askerî, mali, istihbarat, Kudüs ve bugünlerde Golan savaşları asla unutulmamalı. İşgal hareketini planlayanların hedeflerine ulaşabilmek için faaliyetlerine hız…
Büyük mücadele!
“Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” demişlerdir. İnsan yaşadıklarını çok kolay unutabiliyor. Bugün sizlere, siyasette son çeyrek asra damga vurmuş Recep Tayyip Erdoğan Bey’in akıl almaz serüveninden bahsedeceğim. Onun partisi içindeki faaliyetlerini bir kenara bırakırsak siyasette ilk sınavını vermeye ve icraatlarını göstermeye başladığı makam, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı idi. 27 Mart 1994 yerel seçimlerine Refah Partisi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı…
Sonucu belli savaşa girmek!
Dünyanın kargaşası, dört şeye oldu bina, Ben yiyeyim sen yeme, ben iyiyim sen fena… Sanayileşmesini tamamlamış bulunan ülkeler dünyayı sömürme ve sadece kendisi yeme derdine düşmüşlerdi. Dolayısıyla I. Cihan Harbi’nin gerçek sebebi sanayileşmiş ülkeler arasında dünyadaki iktisadî ve siyasî hâkimiyeti ele geçirme mücadelesi olarak tarif edilmektedir. O güne kadar neden cihan…
Bir projenin düşündürdükleri!
İki gün önce çok kıymetli bir dostumu ebedi yolculuğuna uğurladık. Hak Teâlâ rahmetler eylesin. Rahmetli Mustafa Kuzu (Burhan Kuzu Bey’in kardeşi). Kendisiyle 1989-1997 yılları arasında birlikte ortak bazı projeler yürütmüştük. Bu çok kıymetli ama uzun zamandır pek bir araya gelemediğim dostumun vefatını işittiğimde o projelerden canımızı çok sıkan ve bizi derin üzüntülere sevk eden biri hatırıma geldi….
Anadolu’ya kaçma planları!
104 sene evvel bugünlerde İstanbul, Fatih tarafından fethedilmesinden sonra belki de tarihinin en büyük korku ve kargaşasını yaşıyordu. Zira İtilaf Donanmalarının büyük hazırlıklar yaparak Çanakkale’ye saldıracağı haberleri kesinleşmişti. Osmanlı devlet adamları, dünyanın en büyük donanmalarının ittifak ederek girişecekleri bu harekâtı, zorlanmadan başaracaklarını düşünüyorlardı. Bunun neticesinde ise İstanbul kolayca işgale açık hâle gelecekti. İşte bu endişe içerisindeki İttihat…
1897’den 28 Şubat’a!
28 Şubat post-modern darbesi, son 22 senedir en fazla konuşulan, atıfta bulunulan, yerine göre sulandırılan bir mesele oldu. Çok önemli gelişmeleri beraberinde getirdi. O dönemin başrolündeki askerleri, iş adamları, sendikacıları, siyasetçileri hep tartışıldı. Belki de en dikkat edilmeyen husus bunların kimin taşeronluğunu yaptığı meselesi idi. İşte Türkiye’nin bence asıl olarak bu noktaya odaklanması gerekmektedir. Zira…
Devlet soylu küheylandır!
Yine bir seçim sath-ı mailine girmiş bulunuyoruz. Muhtemel adaylardan biri seçiliyor, belediye başkanı olarak bir müddet şehri veya ilçeyi idare ediyor. Sonra yine seçilerek devam ediyor veya bırakıyor. Bazen kendileri bırakmasa da zaman aman vermiyor ve bıraktırıyor. Aslında seçilmeye namzet olan bu adaylarımız için önemli olan şey güzel ve kalıcı hizmetlerle gönüllere taht kurmak olmalıdır….
Hindistan’da bir âdet!
Eski zamanlarda Hindistan’ın garip bir âdeti varmış. İnsanlar her yüzyılda bir, genç-yaşlı hep beraber büyükçe bir meydanda toplanırlarmış. Herkes yerini aldığında kralın tellalı çıkar, meydanın tam ortasında dikili olan bir taşı göstererek; “Buraya yüz sene önceki toplantıya katılanlar gelebilir” dermiş. Tellalın bu çağrısından sonra ya kuvveti kesilmiş, gözü kör olmuş ve gençliği mahvolmuş bir ihtiyar adam…
Papa Francis’in ziyareti!
Papa Francis’in Birleşik Arap Emirlikleri’ne ziyareti, ülkemizde de ciddi ses getirdi. Basına bakılırsa güya en büyük tepki de, Diyanet İşleri eski Başkanlarımızdan olan Görmez’den geldi. Öncelikle bu ziyaretin gayesi neydi? Ona bakalım. Bunu Vatikan’ın açıklamasında buluyoruz: “Bu ziyaret, daha önce Mısır’a yapılan ziyaret gibi, Kutsal Baba’mızın dinler arası diyaloğa verdiği büyük önemi yansıtıyor.” Demek ki…
Yanlış bilgi ile doğru iş olmaz!
Sultan Alparslan devlette casus (sahib-i haber) kullanmak istemezdi. Ünlü veziri Nizamülmülk bu hususta kendisi gibi düşünmeyenlerden idi. Sultana neden böyle bir uygulamanın içinde olduğu sorulduğunda sultan şöyle demişti: “Ben böyle bir memur tayin dahi etsem, bana hakikaten sadık olanlar ona hiç ehemmiyet vermezler, çünkü doğruluklarına ve bana güvenirler. Düşmanlarım ise onu para ile satın alabilirler. Dünyanın her şehrinde dostlarımız…
Yıkıcı faaliyet!
İki ay kadar önce ilahiyatçılarımız sık sık Maturidiliği gündeme taşıdılar. Hatta bu hususta çalıştay dahi düzenlediler. Mezhepleri bırakın Peygamber efendimizi dahi yok sayan, Kur’ân-ı kerimi tartışma konusu yapan bir kısım İlahiyat Profesörleri ve eski Diyanet başkanlarının fikir babası olarak göründüğü ve boy gösterdiği bu çalıştayın gayesi, gerçekten İmam-ı Maturidi hazretlerinin tanınması mıydı? Elbette ki hayır. Aslında Ehl-i…