Fermân-ı aşka cân ile var inkıyâdumuz
Hükm-i kazâya zerre kadar yok ‘inâdumuz
Baş egmezüz edânîye dünyâ-yı dûn içün
Allâhadur tevekkülümüz i’timâdumuz
Biz müttekâ-yi zer-keş-i câha tayanmazuz
Hakkun kemâl-i lutfınadur istinâdumuz
Zühd u salâha eylemezüz ilticâ hele
Tutdı egerçi ‘âlem-i kevni fesâdumuz
Meyden safâ-yı bâtın-ı humdur garaz hemân
Erbâb-ı zahir anlayamazlar murâdumuz
Minnet Hudâya devlet-i dünyâ fenâ bulur
Bâkî kalur sahîfe-i ‘âlemde adumuz
Bâkî
Aşkın fermanına boyun eğmekliğimiz candan ve yürektendir.
Alın yazımıza karşı zerre kadar inadımız yoktur.
Şu alçak dünyanın geçici menfaatleri için aşağılık kimselere baş eğmeyiz.
Bu yolda bütün tevvekülümüz, güvenimiz Allah’adır.
Biz makam ile edinilmiş altın işlemeli yastıklara dayanmayız.
Bütün dayanağımız Allah’ın faziletli lütfunadır.
Hele sofuluk ve gözü kapalı dindarlığa asla sığınmayız.
Eğer ki fesadımız bütün varlık alemini tutmuş bile olsa!
Bizim içkiden anladığımız küpün içindeki safadadır.
Her şeyi, dış yüzüyle değerlendirip hüküm verenler, bizim maksadımızı anlayamazlar.
Allah’a binlerce şükürler olsun ki dünya devleti geçip gider
Bizim adımız alemin sayfasında bâkî kalır.