ÖNSÖZ
Büyük veli Cüneyd-i Bağdadî hazretleri şöyle demektedir:
“Sufi, toprak gibidir. Üzerinde iyileri de kötüleri de taşır. Bulut gibidir, herkesi gölgelendirir. Yağmur gibidir, herkese rahmet olur, fayda verir”.
Gerçekten de tasavvuf ve tasavvuf erbabının tarihte oyna-dığı rolün önemi çok büyüktür. Zira Müslüman toplumların tarih boyunca yaşadıkları bunalım ve çalkantı dönemleri, ta-savvuf büyüklerinin davet ve irşad faaliyetleri sayesinde aşılmıştır. Kalplerin Allahü Teâlâ ile toplumun ahlâkla irtibat ve ilgisinin azaldığı, batınî hastalıkların iyice yayılarak, tamah ve ihtirasın gözleri bürüdüğü zamanlarda, onlar imdada yetişmişlerdir.
Onlar, vakıf insanlar olarak tanındılar. Maddi-manevi ne-ye sahip iseler, hepsini Allah yolunda harcayıp ahiret serma-yesi yaptılar. İlim öğretmekten ilim ehlinin ihtiyaçlarını karşılamaya, fakir, yetim ve garipleri gözetmeye, hastaları ziya-ret edip, gerektiğinde savaşa gitmeye kadar her hizmete talip oldular.
Tasavvuf büyükleri, İslâm‟ı aşk ile yaşayıp yaymaya, kalpleri fethetmeye çalıştılar. İnsanları Allah için sevip, ilâhi dava uğruna kendilerini feda ettiler. İnsanların önünde maddi ve manevi güzelliklere ayna oldular.
Bütün tasavvuf büyüklerinin bağlılarından istediği ilk şey, sağlam bir iman ve güzel bir tövbeden sonra, dini Sünnet‟e uygun yaşamalarıydı. Bu halleriyle sufiler, İslâm âleminde bid‟atlerin, yanlış ve bozuk inançların önünü kesmişlerdir. İnsanları Allah ve Peygamber sevgisi etrafında toplamışlardır. Yaşadıkları her devirde, ibadet neşesini, Peygamber aşkını, Kur‟an sevgisini, edep, hürmet ve halka hizmet anlayışını yeniden canlandırmışlardır.
Tarihte olduğu gibi günümüzde de tasavvuf ve tasavvuf büyüklerinin düşmanları eksik olmamıştır.
Yunus Emre hazretleri:
Şeriat tarikat yoldur varana
Hakikat marifet andan içerü
Sözüyle şeriat, tarikat ve hakikatin, İslâmiyet‟in bütünü olduğunu ne güzel vurgulamaktadır.
Onlara düşmanlığın İslâm‟a düşmanlık olduğunu buradan anlamalıdır.
Tasavvuf erbabının isimleri dahi bugün onlarca vakfın iş-leyişine, nice güzel hizmetlerin devamına yol açmaktadır. Eserleri ise İslâm‟ın güzelliğini Müslüman‟ın mükemmel ahlâkını gözler önüne sermektedir.
Bu itibarla Anadolu‟yu ve Anadolu insanını dün olduğu gibi bugün de etkilemeye devam eden ve gelecek nesillere ışık tutan tasavvuf erbabının ileri gelenlerini bir seri halinde yazmaya ve anlatmaya çalışacağız.
Bu güzel serinin birincisi Eşrefoğlu Rûmî hazretleri oldu.
Devamına, dualarınızın dileği ile.
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil
2016