Önceki gün TV’de haberleri izlerken, sözde adalet yürüyüşünde bulunan bir CHP milletvekilinin 1970’lerdeki devrim marşına uyarlama yaparak “Geliyoruz zincirleri kıra kıra hey. Adaleti adım adım kura kura hey” diyerek etrafındakileri coşturması beni çok daha gerilere götürdü. Osmanlı dönemlerine… Zira tarihimizde zaman zaman haksızlığa uğradığını düşünen etkili gruplar veya asi liderleri adalet arayışıyla İstanbul üzerine yürürlerdi. Mesela Abaza…
Kategori: Gazete makaleleri
Adalet güzeldir
Peygamber efendimizin bir hadis-i şerifinde buyurduğu üzere cömertlik zenginde, vera âlimde, sabır fakirde, tövbe gençte, hayâ kadında ve adalet de idarecide olursa daha güzeldir. Türkiye’nin idaresine namzet ana muhalefet liderinin elinde “adalet” yazısını görünce açıkçası üzülmeden edemedim. Acaba adalet mefhumunun ne olduğunu tam olarak biliyor mu? Acaba adaletname diye bir şey duydu mu? Ve acaba “toplu iğne bile üretemiyor” diye kötülediği…
Mankurt olmaktan kurtulmak!
Geçen hafta seçme seçilme yaşının 18’e alındığından bahisle erken büyüyüp erken yetişmekten ve Osmanlı şehzadelerinin 11-12 yaşlarında Amasya, Manisa, Kastamonu, Trabzon, Konya gibi sancaklarda valilik yapacak derecede mükemmelen yetiştiğinden söz etmiştik. Aslında bu ifadelerimiz eğitim sistemimize çok yönlü bakmamız gerektiğini ve yıllardır yamalı bohçaya dönen hâline bir yama daha vurmayı değil köklü bir reform yapmanın…
Destandan gerçeğe!
Gençliğimiz ve geleceğimiz adına son yıllarda atılan adımlardan beni en fazla heyecanlandıran seçme ve seçilme yaşının 18’e düşürülmüş olmasıdır. Bu karar fevkalade önemlidir. Zira Dünya hayatı o kadar kısadır ki çabuk yetişmek ve çabuk iş sahibi olmak bakımından fevkalade önemlidir. Bunun şüphesiz ki içini doldurmak ise milli eğitimimize düşecektir. Biz tarihimiz kadar destanlarımızı da kaybettik….
1980 sonrasına dikkat!
Kutlu Doğum Haftası ile ilgili başlayan tartışmalar son günlerde nedense bambaşka yönlere çekilmeye çalışılmaktadır. Fikri olmayanlar zikri olmayanlar bölüyor, ötekileştiriyor, dışlıyor, şucu bucu deyip sadece saldırıyorlar. Oysa İslamiyet’te şucu bucu diye bir kavram olmadığı için bunu kullananlar, asıl bölücülük yaptığının farkında olmalıdır. İslamiyet şucularla bucularla değil İslam’ı doğru yaşayanlarla yani Sahabe-i kiram efendilerimiz, mezhep imamları,…
Tarihte kırılma anı
II. Abdülhamid Han’ın tahttan indirilişinden sonra ülkemizin maruz kaldığı felaketler malumdur. “Devlet-i ebed-müddet” denilen imparatorluğumuzu toprağa verirken küllerinden doğan yeni Türkiye Cumhuriyetimiz yabancı ülkelerin tasallutundan bir türlü kurtulamadı. Bilhassa 1960’lardan sonra ülke başbakanlarımızın ABD başkanları karşısında zelil ve kapıkulu-vari duruşu milletimizin unutamadığı ve hazmedemediği vakalardı. Avrupa ülkelerinin devletimize tepeden bakışları, AB’ye almak adına kapılarında yıllarca…
Hazır olmak
İki yolla üçe bölünmüş tepedeki bir büyük mezarlığın bir yönü benim köyüme (Çorak) diğer yönü ise kasabama (Boyabat) bakıyordu. İşte ilkokulu, köyünden tepedeki bu mezarlığı aşarak 2,5 km yürümek suretiyle gidip gelerek okuyan bir çocuktum… Mezarlıklar belki de insanları olgunlaştıran en güzel mekânlardır. Bir gün önce en sevdiğiniz birini oraya defnediyorsunuz. Sonra her gün en…
Allah güzeldir güzeli sever!
Her zaman bu anlayışla hareket eden Osmanlı padişahları şanlı devletin öngördüğü her işin tertipli ve intizamlı bir şekilde yürümesine önem verirlerdi. Yeryüzüne hükmettikleri devirlerde İslâm medeniyetinin en ihtişamlı temsilcisi olarak her işlerinde olduğu gibi bayram merasiminin de, Şer-i şerife ve Devlet-i aliyyenin şanına yaraşır bir biçimde yürütülmesine büyük özen gösterirlerdi. Osmanlı Devleti’nde bayram töreni ile…